Cemal KUTLU
kutlu.cemal@gmail.com
KITLIK UZAK DEĞİL…(2)
15/04/2019 ...da olmadığı için ayrıca severmiş beni. Ondan dolayı da ilkokulda gözleri salim (trahom-suz) olanlardandım. Çoğu köylünün tek katlı kerpiçli toprak evlerinde ahır da evin bir odası idi. Ana giriş kapısından at eşek öküz inek koyun keçi de aile fertleri ile beraber girer çıkardı. Çoğu köylünün sütünden yoğurdu ayranı ve aş yağı(eritilmiş küplerde saklanan tereyağı) vardı. Olmayana da komşuları az çok verirdi. Para falan almazlardı. Köylünün kendi ektiği tütünden sigara içmesi yasaktı kanunen. Reji kolcuları (tekel takip memurları) köylüde tütün tabakası veya sigara kağıdını üstlerini arayarak bulurlarsa 10 lira cezası vardı. Çoğunda 10 lira neredeydi ki. Ya da mahkemeye verirlerdi. Ama kolcular en iyi köy tütünü içer tabakalarıyla ya da içtikleri tütün ile caka satarlardı. Kim hesap soracak ki. Ama sigara içen kadınları da aramazlardı. Şehirde tütün içenlere pek dokunmazdı kolcular. Bazen de şehirli paketi 25 kuruş olan tekelin sattığı hazır tütünü kullanırdı şehirliler. Gümüş tabakaları ve sigara ağızlıkları vardı bazılarının. Gençler de sigara alışkanlığı çok az derecedeydi. Köyde bazıları erkek çocuklarına sigara sarıp verirlerdi. Sigara kağıtları Suriye’den kaçak gelirdi. Köylünün tütün doğrama bıçaklarını demirciler gizli yaparlardı. Yakalansa demirci hapis edilirdi mahkemece. Tütün mayısta ekilir yaz sonbahar kış aylarında kurutulur, yapraklar destelenir denklere koyulur ertesi mayıs veya haziran sonuna kadar ancak tekele verebilirlerdi. Tekelin tütün eksperleri köylünün tütününü yarım yamalak kontrol eder, çoğunu da yakılacak tütün olarak ayırırdı. Yakılmaya ayrılan tütünden köylü para alamazdı. Böylece aile boyu bir yıllık emekleri ve umutları da yanıp kül olurdu. Haddine mi düşmüş ki itiraz edesin ya da ağzını açasın. Hemen hemen sulama suyu olan her köyde köylü ihtiyacı kadar bostanda sebzesini ekerdi. Taze organik ve ilaçsızdı. Herkes kışlık ihtiyacını da kuruturdu. Salçasını, bulgurunu, yarmasını da yapardı. Bulgur da bağda pekmez yapmada, orak biçmede veya kerpiç döküp ev yapacaksa ekseriyetle köylüler imece usulü (topluca yardımlaşma) ile birbirlerini kollarlardı. Oraktaki imecede son gün gider öğleye veya en geç ikindiye kadar biçerlerdi kalan buğdayı. Kadınlarda evde tereyağlı pekmezli şıllık yapardı gelenler. Şekerli şıllık zenginlikti ve diğer köylerden bile duyulacak kadar lükstü adeta. Gün oldu zaman değişti köylü ayağına lastik ayakkabı, sırtına gömlek ve şalvar giymeğe başladı. Tek tük gazyağı ile çalışan gri renkli ferguson traktörler gelmeye başladı. Az çok imkânı olan tarlasını traktörle seyrekte olsa sürmeğe başladı. Harman savurma makinaları köylere girdi. Böylece köylü mahsulünü savurmak için rüzgârı beklemedi. Şehirlerde caddelere kıymetli çiftçi tarlanda fenni gübre kullan bez afişler görüldü. Tarlaya fenni gübre ve toprak mahsulleri ofisinin sattığı tohumlar ekilmeye başlandı. Ziraat bankası çiftçileri birbirine kefil göstererek tohumluk buğday ve fenni gübreyi kredi ile harmana kadar vermeye başladı. İhtiyacı olmayanlarda tohum ve gübreyi bu şekilde alıp yok pahasına satarak parayı harcıyordu. Kımıl (süne)la mücadele de veya buğday tarlasındaki sarı çiçekli otlara karşı kimyasal ilaçlar kullanılmaya başlandı 1950’lerden itibaren. Ama halen o dönemin insanlarına eski toprak diyorlar. Eski toprak yok. Kıt kanaatte olsa ürünler organikti. Kimyasal katkı yoktu eskiden. 2018 bitiyor 2019 başlayacak… Halen de kimyasal gübreler, zirai ilaçlar ve tohumlar kullanılıyor ekseriyetle, yerli veya yabancı. YA ŞİMDİ ? İŞTE BU AHVAL VE ŞARTLARDA TAMAMEN %100 1- Tohumlarımıza Özgürlük Kazandırıp %100 Yerli Kaybolmuş Tohumlarımızı, 2- Fenni Gübre Yerine Hayvansal Veya Bio Gübreler Kullanmazsak, 3- Hayvancılığı Gübre Elde Edebilmek İçinde İlerletmezsek, 4- Her İlde Yöreye Ait Tohumları Çoğaltıp Geliştirmezsek, 5- Damla Sulamaya Yönelmezsek, 6- Elektrik Enerjimizi Güneş Veya Rüzgârdan Elde Etmezsek, 7- Çiftçilerimiz, Köylerimiz Statülerine Göre Havuzlarda Bir Araya Getiremezsek,  |
|
|
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
| ÖNCE BENDEN DUYUNUZ LÜTFEN... - 09/08/2024 |
| Merhaba Sevgi ve Saygıdeğer Hemşerilerim... |
| SÜPER YAŞLILIK*** - 17/11/2023 |
| Bazı yaşlı insanlar ilerleyen yaşlarına rağmen bilişsel olarak “genç” kalmaya devam edebiliyor. Süper yaşlılık olarak isimlendirilen bu olgu neden kaynaklanıyor? |
| ÖNEMLİ DUYURU... - 13/09/2023 |
| Sevgi ve Saygıdeğer TOSİAD Üyelerimiz, Kıymetli Tokatlı hemşerilerim, 1970 yılından itibaren Gurbet’e çıkmış içinizden biriyim. Yani Gurbetçi..!!! Bildiğiniz gibi bu hayatta her şey ihtiyaçtan doğar… |
| Şimdi Önlem Zamanı! - 17/05/2021 |
| İkinci yılında da Covid-19 Salgını(Pandemi) devam ediyor ve birçok şirket likidite sorunları yaşıyor ve hatta bazıları ya iflas etti ya da iflasla tehdit ediliyor. |
| İŞ İNSANI OLMAK KOLAY YA “İNSAN OLMAK.”? - 22/02/2021 |
| Pandeminin(Covid-19) tüm varyantlarıyla en ağır şartlarda devam ettiği dünyamızda acılarla dolu bir yıldan uzun süre geçti. Ve ne kadar sürer kimse bilmiyor… |
| Ey "HIRSIZLAR"... - 23/01/2021 |
| 7 Bölge 4 Mevsim Cennet Ülkemiz TÜRKİYE 'de Toprağımızın üstü altından daha değerlidir... |
| TOSİAD Ve VİCDAN BORCU... - 04/02/2020 |
| Merhaba! Sevgi ve Saygıdeğer Tokat Ve Türkiye Sevdalıları… Eminim ki hepiniz; “Dil Birliği, El Birliği Ve Tokat’ın Dirliği İçin Varız” diyerek bu bülteni elinize aldınız ve okuyarak bu sayfaya da hoş geldiniz, şeref verdiniz… |
| TOKAT'I TANIMAK VE TANITMAK! (4) - 03/10/2019 |
| TOKAT TANITIM MERKEZİ(TTM) ve Evrenin düzeni inançlara göre değişmez... İnsanlar hangi dine inanırlarsa inansınlar, ister Müslüman, ister Yahudi, ister Hıristiyan, ister Budist, ister Mecusi olsunlar. Yahut bunlardan hiç birine inanmasınlar... |
| TOKAT'I TANIMAK VE TANITMAK! (3) - 03/09/2019 |
| TOKAT TANITIM MERKEZİ(TTM) ise bambaşka bir “TOKAT” bakışıdır… |
 Devamı |